nikadoskayak – Nikados

(Resim1: Kayak serüveni yolculuğumu Zürih’ten başlatıyorum.)

AVUSTURYA ALPLERİ KAYAK MERKEZLERİ GEZİ NOTLARI 1

Türkiye’de kış sezonu ve yarışmaların bitmesinden sonra yıllardır ertelediğim bir geziyi tamamlamak için Alplere doğru bir kayak turu planladım.

Kuşkusuz bizim standartlarımızda Avrupa’ya bir kayak gezisi planlamak yürek istiyor. Daha doğrusu o yürek var ama para istiyor diyelim. Nihayetinde masrafları kısmak için mecburen bu gezi eşim ve çocuklardan bağımsız olarak planlanacaktı…

Tipik bir Türk yurttaşı olarak dünyanın kısıtlı imkânlarının engeli altında farklı bir dünya görmeye gitmek işte bu nedenlerden dolayı yürek istiyor. Bu imkânı bulamayan milyonların yanında buna şükür mü etmeli! Yoksa uzun bir yüzyılın ürünü olan vasat ve sığ politikacılara mahkum bırakılışımızı isyan mı etmeliyim? Bunun sorgulamasını okura bırakıp yazıyı devam edeyim ben…

Resim2: Alp Dağları Avusturya, İsviçre, Fransa, Almanya ve Slovenya’yı kapsayan geniş bir bölgede 26.000 km’lik pistleri ve 8.000’in üzerinde kayak liftleri ile birlikte 1.100’ün üzerinde kayak merkezlerini ev sahipliği yapar. ( https://kucukdunya.com/alplerde-nerede-kayak-yapilir/)

Gezinin amaçlarına gelelim şimdi.

Nikados’un kuruluşundan günümüze tam 12 yıl geçti. İlimizin ilk kurumsal kış sporları kulübü olarak çok mesafe aldık. Toplamda 11 yıldır köyümüzün çocukları başta olmak üzere ilimizi kayak, snowboard, kızak ve kayaklı koşu branşlarında temsil ettik. Oldukça da deneyimler ve başarılar kazandık.

Ancak kapasitemizin sınırları içinde mahkum kalmayı hiç istemedik. Gelinen süreçte sınırlarımızı aşmamız kaçınılmazdı. Öncelikle sporcularımızın ülkemiz kayak sınırlarının üzerinde bir vizyon edinmesi, modern ve bilimsel antrenman modellerinin yıl boyu planlamayla yapılması ve evrensel bir spor kültürü ile buluşmasını sağlamak zorundayız. Bu benim kaygım değil sadece, ülke spor demokrasi ve uygulaması yanı sıra Türk kayağı için de zorunlu.

Antrenman, ekipman ve kayak branşına özgü süreçleri görmek, Avrupa kayak tesislerini yerinde incelemek ve antrenman olanaklarını araştırmak açısından güzel bir gezi turu oldu bu.

Öte yandan doğa ve ekstrem sporların ilimizde altyapı ve vizyon olarak görece bir ilerlemeye katkı sunmasını ve proje bağlamında yeni faaliyetlere yönlendirilmesini ummayı diliyorum. Biliyorsunuz ilimizde son yıllarda Çameli’de yapılan yamaç paraşütü organizasyonları, Pamukkale’deki balon turları ile birlikte Nikfer’deki kayak merkezimiz ekonomik potansiyeli yüksek bir eğlence turizmi imkanı sunuyor.

Elbette kış sporları ve turizmi bağlamında ülkemiz olarak kısmi bir gelişim gösteriyoruz ama Avrupa’nın ne denli uzağında bulunduğumuzu da görmemiz gerekiyor. Sadece Teknik ve tesis altyapısı bakımından değil, sosyo-kültürel birikimler bakımından da ciddi bir gerilik içindeyiz. Ülkemiz turizm lokasyonlarında dayatılan yaşam tercihlerine yönelik inançsal ve siyasal baskılar gelişimin önündeki en büyük engel konumunda. İktidar zihniyetinin bu güdük ve liyakatsiz kadrolarıyla uygulamaya sokulan çağdaş ve modern turizm işletme kültürünün oldukça gerisinde kalmak tesislerimizin rantabl işlevine de engel oluşturuyor.

Bu durum kuşkusuz sportif faaliyetler, organizasyonlar ve altyapı etkinliklerine de engel oluyor. Federasyonlara konuşlanmış donanımsız ve siyasi unsurlarla dizayn edilen yandaş kadroların bilimsel ve çağdaş sportif uygulamalarla Pratik kazanması da imkansızlaşabiliyor. Böyle bir ortamda kış sporlarımız can çekişirken kartvizitleri ve göbekleriyle yer işgal edenlerin havasından geçilmiyor.

Hal böyle olunca da sportif ve kültürel mücadele verme zemin ve olanakları kısıtlı kalıyor. Sporun kendi içkin engelleriyle mücadele etme kanallarına bir de bu ucuz siyaset düşkünü ve kadrolarının engellemeleriyle de ciddi bir vakit kaybediyoruz. Ekonomik tasarruf sisteminin ve ağır vergi yükünün cenderesi altında kendi olanaklarıyla spor yapmaya çalışmanın ülke spor yapılanmasında bir ilerlemeye zemin hazırlamasını beklemek de imkansızdır. Haliyle uluslararası düzeyde kayak dediğimizde kaymayı bırakın adeta yerlerde sürünüyoruz.

Bu anti-demokratik sportif kültür ve imkansızlıklarla kuşatıldığımız, kendi yönetim sistemimizle kendi gelişimimizin önüne set çektiğimiz bir mecrada yine de bizler mücadele etme ve çabalama kanallarımızı güçlü tutmaya çalışıyoruz. Çünkü gayret ve amacımız, çocuklarımıza sportif bir gelecek kurgulamak…

7-13 Nisan günleri arasında gerçekleştirdiğim Alp dağları kayak merkezleri gezi notları ve izlenimlerimi bir dizi yazıyla burada paylaşacağım. Bu çabamın Denizlimizin kış sporları ve turizmi yolunda yepyeni bir vizyon sunmasına ve bu alanda geleceğe umutla bakmaya katkı sunmasını diliyorum.

Gelecek yazımızda Alp dağlarına yaptığım bu yolculuğa giriş yapacağım…

Hakan Keysan